29 Ekim Cumhuriyet Bayramı‘Nın 97. Yıl Dönümü Nedeniyle MHP Mezitli Belediye meclis üyesi Mehmet Hanifi bakan gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi.
Değerli yurttaşlarımız; Sömürgeci dış güçlerin yeryüzünden silmeye kalkıştıkları Ulusumuz; Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde benzersiz bir başarıyla karanlıktan aydınlığa çıkmıştır. Yoksunlukları, ihanetleri ve tüm kötülükleri göğüsleyerek verilen ölüm - kalım mücadelesi; Sonucu zafer olan milli kurtuluş savaşının müdafai hukuk ruhu ve kuvai milliye ateşiyle yarattığı örnek bir yaşam gerçeğidir. Günün koşullarında bu zafer; inanılmaz bir kazanımdır. Kendilerini sözde aydın ya da özgürlükçü olarak tanımlayan çok kimsenin yön, çizgi ve renk değiştirdiği günümüzde, uluslararası bir ilişki içinde olduğumuz sözde dost ve ortakların, Üniter ve laik Türkiye Cumhuriyetini avuçları içine alıp istedikleri biçime sokma çabalarının yoğunlaştığı bir süreçte, nereden gelip nereye gittiğimiz, yıkılırken nasıl dimdik ayağa kalktığımız ve başka uluslara nasıl örnek olduğumuz ayrıntılarıyla bilindikçe güvencimiz bir kat daha artacaktır. En büyük Türk Devrimi olan Cumhuriyetimizin sonsuza kadar bağımsız yaşatılması hepimizin yurttaşlık görevidir.
Her alanda tam bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği ve çağdaşlaşmayı amaçlayarak başlattığı milli kurtuluş savaşını zaferle taçlandıran Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ ün öncüsü ve önderi olduğu TÜRK DEVRİMİ, Türkiye Cumhuriyeti ile anıtlaşmış ve Türk Ulusunun bağımsızlığı, özgürlüğü ve egemenliği tüm dünyaya kabul ettirilmiştir. ATATÜRK Önderliğinde gerçekleştirilen Türk devrimi; Akıl ve bilim temelinde yükselerek, çağdaş uygarlık yolunu açmıştır. Temel felsefesi; Aydınlanma, Hedefi; Çağdaş uygarlık, Esasları; Tam bağımsızlık, ulusal egemenlik ve özgürlük ve İlkeleri; CUMHURİYETÇİLİK, MİLLİYETÇİLİK, HALKÇILIK, DEVLETÇİLİK, LAİKLİK VE DEVRİMCİLİK olan Türk devrimi bir uygarlık tasarımıdır.
Değerli yurttaşlarımız; Ulu önderimiz ATATÜRK ‘ ün savaşı Tam bağımsızlıktır. Tam bağımsızlık bir ulusun siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda sömürgeci koşullardan kurtulması ve özgürlüğüne kavuşmasıyla gerçekleşir. Türkiye Cumhuriyetinin uygar ülkeler arasındaki yerini ancak bilinçli ve özgür düşünebilen yurttaşların yetiştirilmesiyle alabileceğini saptayan ATATÜRK ; ‘‘ Özgür olmayan bir ülkede ölüm ve yok olma vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür‘‘ sözleriyle özgürlüğün ne kadar vazgeçilemez olduğunu vurgulamaktadır. Bağım9ız olmayan bir ülkenin özgürlüğünden söz edilemez. Bağımsız ve özgür olmayan bir ülkede özgür birey olmaz. Ulusun bağımsızlığı, bireyin özgürlüğünün ön koşuludur.
Değerli kamuoyu; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmen kurduğu 29 Ekim 1923 ‘ ün üzerinden tam 97 yıl geçmesine rağmen o günden bugüne Atatürk‘e ve Cumhuriyetine karşı sistemli saldırılar artarak devam etmektedir. Hak ve hürriyetlerden yoksun toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti‘nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve inkılâplarını koruyup, kollamak iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır. Aziz Türk Milleti, Cumhuriyet in şanlı geçmişini bilerek onu koruyup aydınlık geleceğine sımsıkı sarılacaktır. İçten ve dıştan gelen gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı Ulusumuz her zaman Atatürk Cumhuriyeti‘ni korumuştur ve korumaya devam edecektir. Atatürk‘ün önderliğinde büyük Türk Milleti‘nin kanı, canı ve sonsuz emekleriyle kurulan Cumhuriyet‘in, tüm değerleriyle sonsuza değin yaşatılmasının herkesin vazgeçilmez ortak sorumluluğudur.
"Cumhuriyetin 97. yıldönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk‘ü, silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi gönül borcu ve saygıyla anarak, sizlerin, tüm halkımızın ve meslektaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını Yönetim Kurulum adına kutluyorum.